Sıfır Bilgi Kanıtı (ZK) teknolojisi devrim niteliğinde bir dönüşüm yaşıyor. Daha önce yalnızca kriptografi doktora sahibi kişilerin anlayabileceği karmaşık bir teknoloji olan ZK, yavaş yavaş Web3 geliştiricilerinin standart aracı haline geliyor.
Bu dönüşümün merkezi, kullanım eşiğini düşürmektir. Son on yıl içinde, ZK teknolojisi önemli ilerlemeler kaydetmiş olsa da, karmaşıklığı geniş çapta benimsenmesini engellemiştir. Geliştiricilerin karmaşık devre tasarımı, eğri şifreleme ve derleme kısıtlamaları gibi uzmanlık bilgilerine hakim olmaları gerekmektedir ki bu, çoğu ekip için büyük bir zorluktur.
Ancak, Succinct'in sunduğu zkVM (SP1) bu durumu değiştiriyor. Geliştiricilerin uygulama mantığını Rust veya TypeScript gibi yaygın programlama dilleri kullanarak yazmalarına ve ardından bunu sıfır bilgi kanıtı devrelerine derlemelerine olanak tanır. Daha önemlisi, kanıtın oluşturulma süreci otomatikleştirilmiş olup, Prover ağı aracılığıyla tamamlanmaktadır. Bu modelde, kullanıcılar ihtiyaca göre PROVE token öderken, katılımcı düğümler de karşılık gelen ödülleri alır.
Bu yenilik, geliştiricilerin zkSnark, Groth16 veya Halo2 gibi karmaşık kavramları derinlemesine anlamalarına gerek kalmadığı, ayrıca kendi başlarına kanıtlayıcıyı çalıştırıp optimize etmelerine de gerek olmadığı anlamına geliyor. ZK teknolojisi, kullanılabilirliğini büyük ölçüde basitleştiren RPC benzeri bir çağrılabilir altyapıya dönüşüyor.
Bu dönüşüm, ZK'nın saf bir kriptografi teknolojisinden pratik bir geliştirici aracına geçişini simgeliyor ve Web3 alanındaki ana akım uygulamalar için zemin hazırlıyor. Bu basitleştirme, yalnızca giriş engelini azaltmakla kalmıyor, aynı zamanda daha fazla yenilikçi uygulamanın doğmasına olanak tanıyor.
ZK teknolojisinin yaygınlaşmasıyla, gizlilik koruma ve yüksek verimlilik doğrulama temelli daha fazla yenilikçi uygulama görmeyi bekleyebiliriz. Bu sadece Web3 ekosisteminin gelişimini teşvik etmekle kalmayacak, aynı zamanda geleneksel internet için devrim niteliğinde değişiklikler de getirebilir.
ZK teknolojisindeki bu önemli gelişme, kuşkusuz daha fazla geliştiricinin yenilikçi fikirler bulmasını teşvik edecek ve tüm endüstriyi ileriye taşıyacaktır. Heyecan verici bir dönemdeyiz ve ZK teknolojisinin sadeleşmesi ve yaygınlaşması, bir sonraki Web3 yenilik dalgasının katalizörü olabilir.
This page may contain third-party content, which is provided for information purposes only (not representations/warranties) and should not be considered as an endorsement of its views by Gate, nor as financial or professional advice. See Disclaimer for details.
Sıfır Bilgi Kanıtı (ZK) teknolojisi devrim niteliğinde bir dönüşüm yaşıyor. Daha önce yalnızca kriptografi doktora sahibi kişilerin anlayabileceği karmaşık bir teknoloji olan ZK, yavaş yavaş Web3 geliştiricilerinin standart aracı haline geliyor.
Bu dönüşümün merkezi, kullanım eşiğini düşürmektir. Son on yıl içinde, ZK teknolojisi önemli ilerlemeler kaydetmiş olsa da, karmaşıklığı geniş çapta benimsenmesini engellemiştir. Geliştiricilerin karmaşık devre tasarımı, eğri şifreleme ve derleme kısıtlamaları gibi uzmanlık bilgilerine hakim olmaları gerekmektedir ki bu, çoğu ekip için büyük bir zorluktur.
Ancak, Succinct'in sunduğu zkVM (SP1) bu durumu değiştiriyor. Geliştiricilerin uygulama mantığını Rust veya TypeScript gibi yaygın programlama dilleri kullanarak yazmalarına ve ardından bunu sıfır bilgi kanıtı devrelerine derlemelerine olanak tanır. Daha önemlisi, kanıtın oluşturulma süreci otomatikleştirilmiş olup, Prover ağı aracılığıyla tamamlanmaktadır. Bu modelde, kullanıcılar ihtiyaca göre PROVE token öderken, katılımcı düğümler de karşılık gelen ödülleri alır.
Bu yenilik, geliştiricilerin zkSnark, Groth16 veya Halo2 gibi karmaşık kavramları derinlemesine anlamalarına gerek kalmadığı, ayrıca kendi başlarına kanıtlayıcıyı çalıştırıp optimize etmelerine de gerek olmadığı anlamına geliyor. ZK teknolojisi, kullanılabilirliğini büyük ölçüde basitleştiren RPC benzeri bir çağrılabilir altyapıya dönüşüyor.
Bu dönüşüm, ZK'nın saf bir kriptografi teknolojisinden pratik bir geliştirici aracına geçişini simgeliyor ve Web3 alanındaki ana akım uygulamalar için zemin hazırlıyor. Bu basitleştirme, yalnızca giriş engelini azaltmakla kalmıyor, aynı zamanda daha fazla yenilikçi uygulamanın doğmasına olanak tanıyor.
ZK teknolojisinin yaygınlaşmasıyla, gizlilik koruma ve yüksek verimlilik doğrulama temelli daha fazla yenilikçi uygulama görmeyi bekleyebiliriz. Bu sadece Web3 ekosisteminin gelişimini teşvik etmekle kalmayacak, aynı zamanda geleneksel internet için devrim niteliğinde değişiklikler de getirebilir.
ZK teknolojisindeki bu önemli gelişme, kuşkusuz daha fazla geliştiricinin yenilikçi fikirler bulmasını teşvik edecek ve tüm endüstriyi ileriye taşıyacaktır. Heyecan verici bir dönemdeyiz ve ZK teknolojisinin sadeleşmesi ve yaygınlaşması, bir sonraki Web3 yenilik dalgasının katalizörü olabilir.